Ege | Konular

Denizli

Denizli Çardak İlçesi

Çardak, Ortaçağda halkın geçimini hayvancılıkla sağladığı küçük bir köy idi. Maymun dağı eteğindeki köy halkı, hayvanlarını güneş sıcağından korumak amacıyla; evlerin ön tarafına veya yan tarafına Çardak denilen gölgelikler yaparak önlem almaktaydı. Bu küçük Türkmen köyünün hemen güneyindeki kervan yolundan geçen diğer köylüler de, buraya “Çardaklı Köy” adını vermişlerdir. Bu isim yerli Türkmen halkı tarafından da benimsenmiş ve böylece köyün adı Çardak olarak kalmıştır.

Çardak, Selçuklular zamanında bir uç kalesi olarak, Selçuklular’ın savunma merkezi olmuştur. Çardak’taki HANABAT Kervansarayı da o dönemde yapılmıştır. Anadolu Beylikleri zamanında ise yöre, önce İnançoğulları’nın sonradan da Germiyanoğulları’nın eline geçmiştir. Germiyanoğulları Beyliği, Osmanlı İmparatorluğu topraklarına Sultan Yıldırım Beyazıt Han tarafından katılmıştır. Timur, Ankara Savaşından sonra yöreyi ele geçirmiş, askerlerinin bir kısmı ilçede bulunan kervansaray da birkaç yıl kalmışlardır. Timur’un tekrar doğuya çekilmesi ile yörede beylikler dönemi yeniden başlamış, fakat kısa sürmüştür. 1429 yılında tüm yöre Osmanlı İmparatorluğu’na katılarak Aydın Sancağı’na bağlanmıştır. İdari bölümün yeniden düzenlendiği Cumhuriyet döneminde küçük bir köy olan Çardak, sırasıyla önce Dinar’a, Honaz ve daha sonra da Bozkır Bucağı’na bağlı kalmıştır. 1958 yılında ise Denizli iline bağlanan Çardak, 5 köy ve 2 kasabadan oluşan bir ilçedir.

Denizli Çameli İlçesi

Karamanoğulları’nın 1277 yılında Selçuklular’a yenilmesi sonucunda, bir kısım Karamanlılar batıya göç ederek buralardaki değişik alanlara yerleşmişlerdir. Burdur ve Denizli çevresinde rastladığımız Karaman, Karamanlı gibi isimlerin açıklanması bu gerçeğe dayanır. Bugünkü Çameli ilçesinin ilk adı Karaman olarak bilinir. XlV. Yüzyılın başlarında Karaman, Menteşe Beyliğine bağlanmıştır. Cumhuriyet dönemine kadar ise Çameli, Köyceğiz’e bağlıyken zamanla bazı esnafın Karaman’a yerleşmeleri nüfusun çoğalmasına neden olmuştur. İlk mescidin burada yapılması ve çevreden Cuma namazını kılmak için buraya gelinmesi nedeniyle buranın “Cumayanı” olarak adlandırıldığı bilinmektedir. Cumhuriyet döneminde çevrenin merkezi haline gelen Karaman, 1930′da nahiye olmuş ve ilk kez Marmaris ve Köyceğiz’e, 1932′de de Acıpayam’a bağlanmıştır. 1953′deki idari düzenlemeler sırasında Karaman ilçe merkezi olmuş, adı çevresindeki ormanlardan esinlenerek Çameli olarak değiştirilmiştir.

Denizli Çal İlçesi

Kaynaklara göre antik adı Mosyna olan ilçenin, bugünkü Dağmarmara köyüne yakın bir yerleşim olduğu belirtilmektedir. Bölgenin Türk hakimiyetine girmesinden sonra yöreye yerleşenlerin demircilikle uğraşması nedeniyle Demirci köy olarak adlandırılmıştır. Daha sonra ÇAL adını almıştır. Çal ilçesi, 1862 yılında İzmir’e bağlı bir ilçe olarak teşkilatlanmış ve 1923 yılında da Denizli’ye bağlanmıştır. Kurtuluş savaşında Çal, faal bir ilçe olmuştur. Müdafa-i Hukuk ve Reddi İlhak Kongresine (22 Mart 1919), Çal’dan Müftü İzzet Efendi; İstanbul’da 12 Şubat 1920′de toplanan son Osmanlı Mebusan Meclisine de, Denizli sancağını Çal’dan Emin Efendi katılmıştır.

Coğrafi Yapı ve Nüfus :
Çal Anadolu yarımadasının batısında, Ege Bölgesinin doğusunda, Denizli’nin kuzeyinde çam bitki örtüsüyle kaplı bir ilçedir. İlçe merkeziyle birlikte, 7 kasabası ve 24 köyü bulunmaktadır. Çal’da İç Anadolu iklimi görülür. Kışları soğuk, yağışlı ve uzun süreli, yazları ise serin ve kurak geçer. Rakımı 850 m. olan arazi dalgalı ve yüksektir.

Denizli Buldan İlçesi

Anadolu Selçuklu Devletinin göçmen Oğuz aşiretlerini Anadolu’ya sevk ve iskan ettirme uygulaması sonucu; Menderes akarsuyunu geçen bir kolun bugünkü Buldan yöresine 1215 yıllarında yerleştikleri tahmin edilmektedir. Buldan, 1779′da Aydın iline bağlı Bucak, 1807 yıllarında yine Aydın’a bağlı ilçe olmuş, 1883 yılında Denizli sancağına ve Denizli’nin 1923′de il olması nedeni ile Denizli’ye bağlanmıştır.

Coğrafi Yapı ve Nüfus :
İlçe, Ege Bölgesinin iç kısmında yer almakta olup, doğuda Güney, batıda Aydın iline bağlı Kuyucak, kuzeyde Manisa iline bağlı Sarıgöl, güneyde ise Sarayköy ile çevrilidir. Yüzey şekiller bakımından alçak ovalar ve platolar birbirini tamamlar. Arazinin tamamı denizden yüksektir. Buldan platosu alçalarak Sarayköy taban ovasına ulaşır. İlçenin diğer alanları dağ ve platolarla kaplıdır. İlçe merkezinin rakımı 690 m., yüzölçümü 518 km 2 olup ilçenin Denizli il merkezine mesafesi 46 km.dir. İlçe sınırları içerisinde Yayla gölü ve sulama amaçlı yaptırılan Derbent Baraj gölü bulunmaktadır.

Denizli Bozkurt İlçesi

Halk arasında 93 harbi diye bilinen 1876-1877 Osmanlı-Rus savaşı sırasında, Balkanlardan göç eden Türkler tarafından 1876 yılında Hambat ovasında kurulmuştur. Hambat adı Selçuklularca kurulan Han-Abat Kervansarayı’ndan gelmektedir. Kurulduğu yıldan 1955 yılına kadar köy statüsünde bulunan Bozkurt, 1955 yılında Bucak, 1956 yılında ise belediye olmuştur. 09.05.1990 tarihinde kabul edilen ve 20.05.1990 tarihinde yürürlüğe giren 3644 sayılı kanun ile ilçe olmuştur.

Coğrafi Yapı ve Nüfus :
Bozkurt ilçesi, Denizli ilinin doğusunda yer alır. Denizli’ye uzaklığı 52 km.dir. İlçenin doğusunda Denizli iline bağlı Çardak ilçesi, batısında Honaz, güneyinde Acıpayam, kuzeyinde Baklan ve Çal ilçeleri ile kuzeydoğusunda Afyon iline bağlı Dazkırı ile komşudur. Denizden yüksekliği 866.8 m.dir. Topraklarının büyük bir bölümü Hambat ovası içindedir. Yüzölçümü 400 km 2 ‘dir. İlçede, Akdeniz ile İç Ege iklimi arasında bir geçiş iklimi görülür. Genelde yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağışlı geçer.

Denizli Bekilli İlçesi

1176 Miryakefalon Savaşı’ndan sonra Süleyman Şah’ın uç beylerinden Yahya ve Bekir Beyler tarafından Türk egemenliğine katılmıştır. Bundan dolayı ilçenin bir mahallesi Yahyalar adını almış, Bekir Bey’in adı da ilçeye verilerek, Bekirli denilmiş ve daha sonra ilçenin adı halk arasında Bekilli olarak söylene gelmiştir. Bekilli, Osmanlılar döneminden önce Ayonkarahisar Sancağı’na bağlı bir köy iken daha sonrada İzmir ve Denizli iline bağlanmıştır. 1910 yılında da bucak olarak Denizli ili Çal ilçesine bağlı kalmış, 1987′de çıkarılan 3392 sayılı kanun ile ilçe olmuş ve 09.08.1988 tarihinde teşkilatlanmasını tamamlamıştır. Kurtuluş savaşı yıllarında, İzmir’in işgalinden iki ay sonra, Bekilli de işgal edilmiş ve toplam 18 aylık bir işgalden sonra, 30 Ağustos 1922 günü bağımsızlığına kavuşmuştur.

Denizli Trapezapolis Antik Kenti

Denizli ili, Babadağ ilçesi, Bekirler köyü, Boludüzü mevkiinde bulunmaktadır. Antik kentin kuzeyden güneye doğru uzanan düzlük üzerine, arazinin coğrafi yapısına göre kurulduğu anlaşılmaktadır. Yüzeyde bazı yapı kalıntıları izlenebilmektedir. Yüzeydeki kalıntılar Roma ve Bizans dönemi özellikleri göstermektedir.

Denizli Apollonia Salbace (Medet Höyüğü) Antik Kenti

Apollonia antik kenti ve Medet Höyüğü, Denizli ili, Tavas ilçesinin 7 km batısında düz bir ova üzerinde kurulan Medet köyü yerleşim alanı içinde yer almaktadır. Tavas ovasının en verimli arazileri üzerinde kurulan Apollonia, batıda Tabae yolu ile Caria bölgesine, güneyde Sebastopolis yolu ile Likya bölgesine, doğuda Tavas yolu ile Likya bölgesiyle Frigya bölgesine ulaşımı bulunan antik kentlerden birisidir.

Apollonia kentinin kuruluşu ile kesin belgeler bulunamamıştır. Ancak höyük buluntuları incelendiğinde ilk yerleşimin Tunç çağlarına kadar uzandığı ve kesintisiz olarak devam ettiği görülmektedir. Kentin Apollonia adını, Hellenistik dönemde aldığı ve en görkemli dönemini de Roma çağında yaşadığı anlaşılmaktadır. Hadrianus dönemine ait Apollon tapınağının temelleri ve yazıtlar günümüze kadar ulaşmıştır. Kentin MÖ. I. YY. ve MS. I. YY.’ lar arasında kendi adına sikke bastırdığı ve sikkeler üzerinde tanrısal motiflerin olduğu görülmektedir.

Denizli Attuda Antik Kenti

Attuda (Hisarköy) Denizli ili, Sarayköy ilçesi sınırları içerisinde ve ilçenin yaklaşık 17 km. güneybatısında yer almaktadır. Antik dönemde, Caria ve Frigya arasında bir sınır kentidir. Çürüksu vadisinde bulunan Tripolis ve Laodikeia’yı Aphrodisias’a bağlayan en kısa yol Attuda’dan geçmektedir. Kentin ilk kuruluşu hakkında kesin bir bilgi bulunmamasına rağmen Lykos vadisinde kurulan kentlerle çağdaş olduğu ve Hellenistik dönemde kurulmuş olduğu tahmin edilmektedir. Lykos vadisindeki kentler ile Aphrodisias arasındaki ticari, ekonomik ve sanatsal iletişimleri kurmada önemli bir rol oynamıştır. Antik kaynaklarda Attuda’dan Men kültü olduğu, bu tanrıya ait bir tapınak yapılarak tapınıldığı, tapınak içinde at üzerinde tanrı Men ‘e ait heykel bulunduğu yazılmaktadır. Ayrıca, Zeus, Apollon, Dionysos ve Asklepios heykelleri ile Artemis Anaitis kültünün de Attuda’da bulunduğunu antik kaynaklar yazar. Antik kentte imparatorluk öncesi ve sonrasında sikke basılmıştır.

Denizli Colossae Antik Kenti

Denizli ilinin 25 km. doğusunda, Honaz ilçesinin 2 km kuzeyinde yer almaktadır. Denizli-Ankara karayolunun 16. km.sinde bulunan Organize Sanayi Bölgesi’nden, Honaz’a giden karayolu Colossae kentinin içinden geçmektedir. Antik kent, Honaz (Cadmos) dağının kuzeyinde, Aksu çayının kenarına kurulmuştur. Antik çağdan beri kullanılan güney şark yolu üzerindedir. Büyük Frigya içinde bulunan en önemli merkezlerdendir. Ksenephon’a göre Frigya’nın 6 büyük kentinden biridir.

Pers egemenliğinde de en parlak çağlarını yaşamıştır. MÖ. III. yüzyıldan itibaren Hierapolis ve Laodikeia’nın kurulması ile önemini yitirmiştir. MS. I. YY.’ da Neron döneminde meydana gelen depremle harap olmuştur. MS. 692-787 yıllarında şimdiki Honaz ilçe merkezinin bulunduğu yerde Chonae adıyla kurulan kent deprem nedeniyle tamamen terk edilmiştir. Chonae kentinde, St. Micheal kilisesinin bulunduğunu eski kaynaklardan öğrenmekteyiz. Osmanlı dönemine ait bir kale kalıntısı mevcuttur. Colossae antik kentinin kalıntılarına, Akropol olan, höyük tepesi ile çevresindeki arazilerde rastlanmaktadır. Höyüğün kuzeyindeki bölgede kayaya oyulmuş oda ve ev tipi mezarlar bulunmaktadır.

Denizli Bayağaç İlçesi

İlçe, tarım ve hayvancılığa elverişli arazi yapısı ile eski çağlardan itibaren yerleşime açık bir yöre olmuştur. Osmanlı Padişahlarından lll. Ahmet kızı Mihrişah Sultana, Beyağaç ve havalisini çeyiz hediyesi olarak vermiş, buranın geliri ise Mihrişah Sultan tarafından Medine’ye vakfedilmiştir. Burası Osmanlılar döneminde ve Cumhuriyetin ilk yıllarında Sazak köyüne bağlı mahalle iken, yakınına Sarıyer adı altında bir köy kurulmuş, daha sonra Sarıyer ile Eskere köyleri birleşerek Beyağaç adını almıştır. 6 Haziran 1972 tarihinde Belediye olarak teşkilatlanmış olan Beyağaç, 20.05.1990 tarihinde ve 3644 sayılı kanun gereğince ilçe olmuştur. 05.08.1991 tarihinde Kale ilçesinden ayrılıp fiilen ilçe olarak faaliyete geçmiştir.

Coğrafi Yapı ve Nüfus :
Beyağaç ilçesi, il merkezine 94 km. uzaklıkta olup, ilin güneyinde yer almaktadır. Doğusunda Acıpayam ve Çameli, batısında Kale, kuzeyinde Tavas ve güneyinde Muğla ile Köyceğiz ilçeleriyle çevrili olan Beyağaç ilçesi, Eskere ovası namıyla verimli bir ova üzerinde kurulmuş olup, ilçenin rakımı 650 m.dir. Bu ovanın içinden geçerek Muğla sınırlarına ulaşan Akçay, ilçedeki tek akarsudur.

Denizli Baklan İlçesi

İlçenin kesin kuruluş tarihi bilinmemekle beraber, tahminen 1200 yıllarında Anadolu Selçuklu Devleti zamanında, Horasan Beylerinden Abdi Bey, oymağı ile Baklan ovasında ilk yerleşimi kurmuştur. Baklan Arapça’da zahire anlamına geldiğinden ovaya, Baklan denilmiştir. Daha sonra Anadolu Selçuklu Uç Beyleri’nden Hüsamettin Bey (Dede) gelerek buraya yerleşmiştir. Çarpışmalar sonucunda ölen Hüsamettin Bey için bugün hala ayakta duran türbe inşa edilmiştir. Bundan sonra ilçeye Dede’nin adından dolayı Dedeköy denilmiştir.

Coğrafi Yapı ve Nüfus :
Beşparmak dağının batı eteğinde kurulmuş olan Baklan’ın doğusunda Dazkırı ilçesi,batısında Çal,kuzeyinde Bekilli ve Çivril,güneyde Bozkurt ilçeleri bulunmaktadır. Denizli iline 60km. uzaklıktadır. 950 mt. rakımı ile bölgenin en yüksek yerleşim birimidir. İlçeye bağlı bütün köyler Baklan ovasındadır. Büyük Menderes akarsuyu ilçeden geçmektedir. En büyük ovası Baklan ovası,en yüksek dağı 1307 mt. yüksekliğindeki Beşparmak Dağıdır. İlçe, İç Anadolu yayla iklimi (kışın soğuk ve yağışlı, yazın serin ve kurak) hakimdir.

Denizli Babadağ İlçesi

İlçede yerleşim 1386 yılında Oğuz Türkleri’nden bir yörük aşiretinin, şimdiki Babadağ’ın 3 km. kuzeydoğusundaki Oğuzlar köyüne yerleşmesiyle başlar ve daha sonra ilçenin 4 km. doğusundaki Yeniköy’e ve günümüzdeki yerine yerleşim gerçekleşir. İlçenin ilk adı Beşikkaya, zamanla Kadıköy’e dönüşmüştür. Posta işlemlerinde İstanbul Kadıköy ile isim benzerliği sorunları yüzünden 1935 yılında nahiye müdürünün teklifi ve belediye meclisinin kararıyla, eteğine kurulduğu Babadağ’ın ismini almıştır. 1. Dünya Savaşı sonrasında düşman işgaline uğramayan ilçe, Sivas Kongresine üye göndermiş, Kurtuluş Savaşında milis kuvvetlerine asker ve malzeme yardımında bulunmuştur. Taş döşeli dar sokakları, tarihi pitorest yamaç evleri ve konakları ile Babadağ 1879′da büyük bir yangın geçirmiş, bugünkü birçok ev o yangından sonra yapılmıştır. 1932 yangınında Gazi ve Fevzi Paşa mahalleleri, 1944 yangınında ise Gündoğdu Mahallesi neredeyse tümüyle yanmıştır. 1877 yılında belediye olan Babadağ, Sarayköy’e bağlı bir nahiyeyken 1988 yılında kendisine bağlı 10 köy ile ilçe statüsünü almıştır. Altındere köyünün merkeze bağlanmasıyla köy sayısı dokuz olmuştur.

Denizli Akköy İlçesi

1877-1885 yıllarında Osmanlı – Rus savaşı zamanında Kafkasya’dan bir grup Dağıstanlı Türk göç ederek ilçenin batı kısmında bulunan bölgeye (günümüzdeki adıyla Oğuz Mahallesi) yerleşmiştir. Bu bölgeye zamanın Padişahı Sultan Abdilaziz’in adından esinlenerek Aziziye Mahallesi denilmiştir.

Daha sonra Sultan ll. Abdulhamit zamanında göç eden bir grup Kafkas göçmeni, ilçenin doğu kısmına (günümüzdeki adıyla Sami Türel Mahallesi) yerleşmiş ve Sultaniye Mahallesini oluşturmuşlardır. İlçe 1930-1935 yıllarına kadar iki mahalle olarak gelişimini sürdürmüştür. Daha sonra iki mahalle birleşerek Akköy adını almıştır. 1971 yılına kadar köy olan Akköy, 01.06.1971 tarihinde kasaba olmuş ve belediye fiilen göreve başlamıştır. Akköy, 1991 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla ilçe statüsü kazanmıştır.

Coğrafi Yapı ve Nüfus:
Denizli’ye 23 km. mesafede olan Akköy kuzeyinde Buldan ve güneydoğusunda Çal, batısında Sarayköy, güneyinde Denizli il merkezi ile çevrilidir.

Denizli Acıpayam İlçesi

Eski çağlarda İndos vadisi olarak bilinen bölge; sırasıyla Hititler, İonlar, Akalar, Frigler, Lidyalılar, Persler, Hellenler ve Roma İmparatorluklarının egemenliği altında kalmıştır. 1071 Malazgirt Savaşı’ndan sonra Anadolu’ya gelen göçmen Türk boylarından Oğuz kafilesinin Avşar oymağına bağlı Karaağaç Baba yönetimindeki bir kol, bu bölgeye gelerek Eşeler Dağı ve Elmadağ eteklerine yerleşmiştir. Kütahya’da hükümdarlığını sürdüren Germiyanoğulları Beyliği, bereketli Acıpayam ovasını ele geçirmek amacıyla uzun süren savaşlar yapmıştır. Bu savaşlar sonunda yöre, önce Hamitoğulları daha sonra Germiyanoğulları Beyliği’ne ve sonra da Osmanlılara bağlanmıştır.

Sultan Beyazıt’ın Timur’a yenilmesi sonucu Osmanlılar’ın zayıflaması ile bölge tekrar Germiyanoğulları’na geçmiştir. Germiyanoğullarından hoşnut olmayan bölge halkı, Hamitoğullarına bağlanmak isteğiyle başkaldırmıştır. Bu nedenle bir süre bölge halkı Asi Karaağaç olarak anılmaya başlamıştır. Kısa bir süre Karamanoğulları’nın eline geçen bölge, 1429′da ikinci kez Osmanlılar’ın egemenliğine girmiştir. Daha sonra Isparta Sancağı’na başlanmış, Isparta Sancağı’nda Karaağaç Bölgesi olması nedeniyle adı Garbikaraağaç olarak değiştirilmiştir.