Ege | Konular

Denizli'nin Hanları

AKMAN

Denizli – Afyon karayolunun 7. kilometresinde bulunan han ayni adi taşıyan koyun hemen girişinde, yolun sonunda yer almaktadır. Anadolu Selcuklular’ın batıdaki son kervansaraylarından olan AKMAN, sultan hanları semasına uymakla beraber oldukça küçük bir handır.

Hanin iki kitabesi bulunmaktadır. kapalı olan kişim 1253 (H.651) yılında avlu 1254 (H.652) de tamamlanmıştır. Yaptıran, Vali Seyfettin Karasundur Bin Abdullah’dır. Kitabede Özettin Keykavus II’nin adi geçmektedir. Simetrik bir plan göstermeyen kervansaray acık ve kapalı bölümlerden oluşmaktadır. Toplam 1100 m2′lik bir alan üzerine oturmakta olup kare bir avlu ve derinlemesine dikdörtgen bir holden oluşmaktadır. kapalı mekan derinlemesine iki paye ile uç şahına ayrılmıştır. Ortada bulunan şahin yan sahanlardan daha geniş ve yüksek tutulmuştur. Üst kişim tonoz ile örtülmüştür. Sivri kemerli Nis biçiminde porteli basık kemerli giriş kapısı ile oldukça sade bir görünüşe sahiptir.

Kapalı mekanın simetrik düzenlenmesine karsın avluda asimetrik bir plan karsımıza çıkmaktadır. Avlu girişinin sağ tarafındaki bolümde iki katli mekanlar, bir eyvan ve iki kapalı birim yer lamsına rağmen diğer tarafta revamlar ve kapalı mekana bitişik kösede tonozlu iki mekan yer almaktadır.

Hanin avlu porteli geometrik ve plastik süslemeleri ile oldukça görkemlidir. Portalda görülen en görkemli özellik ise Konya-Karatan Han’la rekabet edecek derecede figürlü süslemelere sahip olmasıdır. Geyik, sfenks, kus, kartal,aslan, ejder vb. hayvan figürleri, gamalı hac motiflerinin aralarına yerleştirilmiş oldukça girift bir süsleme oluşturulmuştur. Handa malzeme olarak kesme tas kullanılmıştır.

kapalı kısmin cephelerinde avlunun doğu cephesinde ince isçilik göstermeyen keme tas kullanılmıştır. Ancak avlunun güney ve bati cephesi orijinal düzgün mermer kaplamadır. yapının içinde ve dışta devşirme tas malzeme yoğun olarak göze çarpmaktadır.

ÇARDAKHAN

Denizli – Afyon karayolunun solunda, denizli ile Çardak ilce merkezinin içinde bulunan bu han, porteli üzerindeki yedi satir kitabesine göre, Alaeddin Keykubat zamanında onun azadeli kölesi ve emirlerinden Esededdin Ayaz Bin Abdullah tarafından yaptırılmıştır. 1230 (H. 627) yılı ramazan ayında bitirilmiş ve kitabesine göre “Ricat” olarak yapılmıştır. doğu - bati doğrultusunda inşa edilen han, oldukça geniş kare avlusu ve altı bölümlü, beş şahından oluşan holü ile sultan hanlarının sadeleşmiş bir benzerini oluşturmaktadır. kapalı mekan doğu – bati ekseninde dikdörtgen planlıdır. Derinlemesine dört sıra halinde ve her bir sırada beser paye kullanılması ile beş şahin oluşturulmuştur. Kapı aksında bulunan orta şahin yan sahanlardan daha geniş tutulmuş, bu şahin tonozu da diğer şahin tonozlarından yüksektir.

Holün süsleme unsurlarını orta şahındaki paye baslıklarının üzerindeki kabartmalar oluşturmaktadır. devşirme olan bu süslemeler de boğa bası, çift balık ve insan bası motifleri görülür. Avluya ait bedel duvarlarından çok azı ayakta kalmıştır. Burada olması gereken eyvan ve giriş porteline ait herhangi bir iz kalmamıştır. Holün geometrik motiflerden oluşan, bordürlerle çevrili beden duvarlarından dışarıya doğru çıkıntı yapan porteli ise sade bir kompozisyon oluşturmaktadır. Kitabenin her iki yanında birer aslan figürü yer almakta olup bu kompozisyon tipine Selçuklu hanlarında çok rastlamaktayız. Poratl bordüründe kenarı kırık sekizgenlerin kesişmesinden ortaya çıkan dörtlü düğüm motifleri yer valim. han muntazam kesme taslardan yapılmış olup, istinat kuleleri ile desteklenmiştir. Han, Dinar ilcesine bağlı olduğu dönemlerde “HARABAT” ismiyle anılmakta ve Kurtuluş Savası sırasında zahire ambarı olarak kullanıldığını kaynaklardan öğrenmekteyiz.