Ege | Konular

Kütahya'da gezilecek yerler

Kütahya, sahip olduğu tarih, doğa ve sağlık turizmi imkanlarıyla Anadolu'nun batısında tatilcilere önemli alternatifler sunuyor. Birçok medeniyete ev sahipliği yapan, çini ve seramiğiyle ünlü Kütahya, Frig Vadisi'nden Aizanoi Antik Kenti'ne, erken Hristiyanlık dönemine ait kilise ve şapellerden, Selçuklular'dan kalma Hıdırlık Mescidi'ne kadar birçok eseri bünyesinde barındırıyor.

İlin en önemli tarihsel yapıları, Çavdarhisar ilçesinde bulunuyor. Aizanoi Antik Kenti, Kütahya-Gediz kara yolunun 54. kilometresindeki bu ilçe sınırlarında kalıyor. Türkiye'nin en iyi korunmuş arkeolojik kalıntılarının yer aldığı Roma kenti Aizanoi, MÖ 2'nci yüzyıla ait olmasına rağmen hala ayakta kalan yapılarıyla dikkati çekiyor. Antik kentte, Zeus Tapınağı, iki agora, termal gymnasium, tiyatro ve buna bitişik stadyum, hamamlar, sütunlu cadde, Kybele kutsal alanı, köprüler, nekropol, kanal ve su yolları gibi önemli yapılar mevcut.

Kütahya-Eskişehir kara yolunun 26. kilometresindeki Sabuncupınar bucağından başlayıp Ovacık köyüne kadar uzanan ve büyük bölümü çam ormanları arasında kalan Frig Vadisi de, Kütahya'ya gelen turistlerin en fazla ilgi gösterdiği yerlerden biri. Vadide, Frigler'in ana tanrıçası Kybele'ye adanmış açık hava tapınaklarıyla savunma amaçlı yapılar, Roma İmparatorluğu döneminde kayalar oyularak yapılan barınaklar, mezar odaları, ağıl ve ahır olarak kullanılan mekanlar, sarnıçlar ve ambarlar önemli yer tutuyor.

OSMANLI DEVLETİ'NİN KURULDUĞU TOPRAKLAR
Osmanlı Devleti'nin kuruluşuna tanıklık eden Domaniç ilçesine Bursa-İnegöl-Tavşanlı yolunu takip ederek ulaşmak mümkün. İnegöl ve Tavşanlı'nın tam ortasında yer alan Domaniç, tarihi ve doğal güzellikleriyle şirin bir Anadolu kenti.

Aradan yüzyıllar geçmesine rağmen Domaniç, Osmanlı'nın kuruluşundan izler taşıyor. Devletin kurucusu Osman Gazi'nin, ninesi Hayme Ana tarafından beşiğinin kurulduğuna inanılan ve koruma altına alınan ''Mızık Çamı'', ilçeye bağlı Domur köyünde yemyeşil çam ağaçlarının arasında ziyaretçilerini bekliyor. ''Devlet Ana'' olarak bilinen Hayme Ana'nın türbesi de bu ilçeye bağlı Karaköy'de yer alıyor. Asırlardır bir gelenek halinde sürdürülen ''Hayme Ana'yı Anma ve Göç Şenlikleri'', her yıl eylül ayının ilk haftasında gerçekleştiriliyor.

Kütahya, Osmanlı'nın kuruluş dönemine tanıklık ettiği gibi, Kurtuluş Savaşı'nın kazanıldığı toprakları da bünyesinde barındırıyor. Sakarya Savaşı'nda durdurulan düşmanın Anadolu'dan atılması için harekete geçen kahraman Türk askeri, yaklaşık bir yıl süren hazırlık döneminden sonra 26 Ağustos 1922'de Başkomutan Mustafa Kemal Paşa önderliğinde Büyük Taarruzu, Dumlupınar ilçesi sınırlarında başlattı. Mustafa Kemal Paşa'nın Büyük Taarruz'u bizzat idare ettiği bölge, günümüzde Altıntaş ilçesine bağlı Zafertepe Çalköy beldesi sınırlarında kalıyor.

Dumlupınar'da, 30 Ağustos 1922'de Türk Ordusu'nun zaferiyle sonuçlanan meydan muharebesinin ardından başka seçeneği kalmayan düşman kuvvetleri, İzmir'e doğru kaçmaya başladı. O günlerde Çalköy'de kırık bir kağnı üzerinde İsmet (İnönü) ve Fevzi (Çakmak) Paşalar ile durum değerlendirmesi yapan Mustafa Kemal Paşa, ''Ordular, ilk hedefiniz Akdenizdir, ileri'' emrini burada verdi. Bu büyük zaferi takip eden günlerde düşmanın İzmir'de denize dökülmesiyle sadece bölge değil, tüm Anadolu düşman işgalinden kurtuldu. O günlerin anısının yaşatılması için Zafertepe Çalköy ve Dumlupınar'da anıtlar inşa ettirildi. Aynı zamanda buralarda şehitlikler de bulunuyor.

KAPLICA TURİZMİ
Kütahya, termal turizm açısından da yerli ve yabancı turistlere şifa vadediyor. Kentin kuzeyinde yer alan, Kütahya-Eskişehir kara yolunun 16. kilometresinden ayrılan yolla ulaşılan Ilıca Harlek Kaplıcaları, 25-43 derece arasında değişen, kalsiyum, magnezyum ve bikarbonat içeren şifalı suyuyla dikkati çekerken, Bakanlar Kurulu kararıyla 1989 yılında termal turizm merkezi ilan edildi.

Kütahya'nın batısındaki Yoncalı Kaplıcaları da 42 derecelik suyuyla gelenlere şifa vadediyor. Yoncalı'da 200 yataklı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi, bir otel ile irili ufaklı birçok dinlenme tesisi yer alıyor. Emet ilçesi yakınlarındaki termal merkez ise 43-56 derece arasında değişen sıcaklıktaki sularıyla ziyaretçilerini ağırlamayı sürdürürken, Gediz ilçesine 18 kilometre uzaklıktaki Ilıcasu Kaplıcaları da sıcaklığı 98 dereceye kadar şifalı sularının yanı sıra buhar ve çamur banyolarıyla dikkati çekiyor.

Kütahya'nın yöresel damak tatları Ege ve İç Anadolu mutfak kültüründen izler taşıyor. Kentte Germiyan Sokak başta olmak üzere çeşitli yerlerinde bulunan ve restore ettirilip turizme kazandırılan eski konaklar, damak tatlarının sunulduğu mekanlar olarak göze çarpıyor. Parmak pide, gözleme, tereyağlı şibit, su böreği, mantı ve cimcikten oluşan hamur yemekleri, küp eti, güveç, kavurma ve köftelerin yanı sıra zeytinyağlı yemekler, kızılcık tarhanası, ovmaç, tekke ve sıkıcık çorbaları, bu konaklarda ziyaretçilere sunuluyor.

Kent merkezindeki önemli tarihi yapılarda biri de Kütahya Kalesi. Kente hakim bir tepede bulunan kale, seyrine doyumsuz güzellikleri barındırıyor. ''Çini ve seramiğin başkenti'' olarak nitelendirilen Kütahya'da ziyaretçileri, Zafer Meydanı'ndaki büyük vazo karşılıyor. Bu yapı, kentin tarihinde önemli yer tutan çini ve seramiği yansıtması bakımından önem taşıyor. Macar Milli Kahramanı Lajos Kossuth'un 19. yüzyıl sonlarında konuk edildiği Macar Evi de Türk ve Macar dostluğunun simgesi olarak ilgi görüyor. Her yıl Mart ayında Türk ve Macar yetkililerinin katılımıyla burada Macar Bağımsızlık Günü törenleri yapılıyor.

Topraklarının yarıdan fazlası ormanlık alanlarla kaplı olan Kütahya, trekking ve piknik alanlarıyla da göz dolduruyor. Kent merkezine 5 kilometre uzaklıkta orman içi dinlenme yeri olarak düzenlenen Çamlıca, çam ağaçları, soğuk suları, temiz havası ve manzarasıyla ziyaretçilerini tam anlamıyla dinlendiriyor. Gediz'deki Murat Dağı, Simav'daki Gölcük yaylası, ilin önemli dinlence yerleri arasında bulunuyor.


Konular